Kübler-Ross’un “Ölüm ve Ölmek Üzerine” adlı kitabında tanımladığı beş aşamalı yas süreci, boşanma gibi duygusal olarak zorlayıcı durumlarda da uygulanabilir. Hatırlamak gerekirse bu süreç beş aşamadan oluşur: İnkar, öfke, pazarlık, depresyon ve kabullenme. Boşanma kararı alan bir çiftin yaşadıklarını bu aşamalar doğrultusunda değerlendirip detaylandırmak muhtemel yaşadıkları ve yaşayacakları üzerine bize yardımcı olacaktır.
- İnkar:
- Bu aşamada çiftler öncelikle boşanma kararının gerçekliğini kabullenmekte zorlanır. “Bu gerçekten başıma geliyor mu?” ya da “Belki bu sadece geçici bir durumdur” gibi düşünceler bu dönemde yaygındır. Taraflar, ilişkilerinin sona erdiğini kabul etmek yerine, sanki her şey yolundaymış gibi davranabilir. Bu dönemde, çiftler sık sık normal hayatlarına devam etmeye çalışırlar ve bu kararın sonuçlarını düşünmekten kaçınır.
- Öfke:
- İnkar aşamasının ardından gelen öfke aşamasında, taraflar kendilerini ya da birbirlerini suçlamaya başlayabilir. Bu dönemde, bir taraf diğerini ihanete uğratmakla, yetersizlikle veya yanlış davranmakla suçlayabilir. “Bunu bana nasıl yapar?” ya da “Neden ben?” gibi sorular bu dönemde sıkça ortaya çıkar. Suçlama sadece bireysel olarak karşı taraftan ziyade aile, iş ve çevreyi de kapsayıp genişleyebilir. Öfke, genellikle boşanmanın nedenlerine, geçmiş hatalara veya kaybedilen hayallere yönelir.
- Pazarlık:
- Pazarlık aşamasında, çiftler ilişkilerini kurtarmak için çareler aramaya başlarlar. “Eğer şunu yaparsak belki düzelir” gibi düşünceler bu dönemde yaygındır. Taraflar, evliliği kurtarmak için uzlaşma yolları arayabilir, terapiye gitmeyi veya yeni anlaşmalar yapmayı düşünebilirler. Kendisinin veya karşı tarafın değişeceğini düşünerek varsayımlar da yapılabilir. Ancak bu aşama genellikle kısa sürelidir ve sorunların köklü çözümünü sağlamayabilir.
- Depresyon:
- Depresyon aşaması, boşanma kararının sonuçlarının tam olarak farkına varıldığı dönemdir. Taraflar, kaybettikleri şeylerin yasını tutar; gelecek hayalleri, evlilikten doğan güvenlik ve birlikte geçirilen güzel anlar. Bu dönemde umutsuzluk, üzüntü ve derin bir kayıp hissi yaşanabilir. Sosyal yaşantı ve iş hayatındaki performans bu süreçte yaşananlardan etkilenebilir. Günlük hayatın devam ettirilmesi zorlaşabilir ve çiftler içe dönük bir hale gelebilir.
- Kabullenme:
- Kabullenme aşamasında, taraflar boşanmanın kaçınılmaz olduğunu ve bu durumla yaşamayı öğrenmeleri gerektiğini anlarlar. Bu dönemde, boşanmanın getirdiği değişikliklerle başa çıkmak için pratik adımlar atılabilir. Yeni bir yaşam düzeni kurulabilir, bireysel olarak yeniden inşa süreci başlar. Kabullenme, her şeyin yoluna girdiği anlamına gelmez, ancak durumla barışık olunduğunu gösterir.
Her çiftin boşanma süreci farklıdır ve herkes bu aşamaları aynı sırayla ya da aynı yoğunlukta yaşamaz. Bu süreç boyunca profesyonel destek almak (psikolojik danışmanlık gibi) yararlı olabilir. Ayrıca, çiftlerin çocukları varsa, onların da bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatmalarını sağlamak için özel çaba göstermek önemlidir.
Size hukuki danışmanlık anlamında da destek verecek ve danışmanlık yapacak boşanma avukatının da bu süreçleri göz önünde bulundurması faydalı olacaktır. Özellikle bu aşamalarda duygusal yıpranma, tutarsız yaklaşımlar ve değişken kararlar her iki tarafın tutumunu etkileyebilmektedir. Boşanma davası aşamasını deneyimli bir avukatla takip etmeniz yararınıza olacaktır.